Evet bu bir gerçek; “kahrolsun pilates, yaşasın patates” sloganları atılan canım Türkiye’mde yaşıyoruz. 🙂 Reklamın iyisi kötüsü olmaz, bunda hemfikirim. Ama isterseniz gelin biraz olayın derinine inelim; Pilates gerçekten emek isteyen bir egzersiz tipi. Yaratıcısı Joseph Pilates. Kendisi raşitizm hastalığını yenmek için bu yöntemi geliştirmiştir. Önyargısı olup ‘pilates kadın işi canım’ diyen erkek okuyuculara duyurulur 🙂 Pilatesin faydaları denildiğinde akla ilk gelenler duruş bozukluklarını düzeltmek ve kasların güçlenmesini ve esnekliğini arttırmayı sağlamaktır. Ancak Pilatesin temel faydasının Joseph Pilates’in ‘contrology’ olarak adlandırdığı zihin ve beden bütünlüğünü ve dengesini güçlendirmek olduğunu bilmek gerekir. Gerçek anlamda pilates fizyoterapi temelli bir rehabilitasyon yöntemidir bu nedenle ana fayda noktası kilo vermek değildir; kas güçlendirme ve esnetme özelliği ile daha sıkı ve uzun kas/vücut yapısına sahip olmayı hedefler.
Pratiğe yönelik ufak bir hikaye
Bakış açınızı biraz değiştirebildiysem işin teorik kısmından sıyrılarak yüksek müsaadenizle deneyimlerimle ilgili işin pratiğine yönelik ufak bir hikaye anlatmak istiyorum; Üniversite sonrası 2006 yılında başladığım kurumsal kariyerimde tıkır tıkır giydiğim topuklu ayakkabılarım ve şıkır şıkır giydiğim iş elbiselerimle ilk başlarda çok enerjik olmama rağmen işin içine girdikçe beni içine içine çeken bilgisayar başında günden güne kifozum; halk tabiri ile kamburluğum artarken stresten ve uzun saat mesailerden kaynaklı yediğim sağlıksız abur cuburlar ile göbeğim de aynı oranda artıyordu. 1 yıl sonra tam 10 kilo almayı başarmanın haklı gururunu yaşıyordum. 2-3 sene sonrası sırt ve boyun ağrılarım da aramıza katılmıştı. Buna bir dur demek için sizin yaptığınız gibi ben de Google babaya ne yapmam gerektiğini sordum ve kendimi evime yakın butik bir pilates stüdyosunda buldum!!!
Haftada 3 gün gittiğim stüdyoda neler mi oldu? Kronolojik olarak anlatayım;
Sıkı durun!
– Ve sıkı durun 3 sene sonrasında yaptığım esnemeler ve nefes egzersizleri ile vücudumdaki toksin oranı düşüp seratonin oranı arttıkça hayata bakış açım müthiş değişti ve en sonunda dayanamayıp aldığım pilates sertifikası ile kurumsal hayatı bırakarak kendi küçük pilates stüdyomu açtım!
Sadece kendi yaşamımı daha sağlıklı ve formda bir şekle dönüştürmekle kalmayıp, aynı zamanda hizmet verdiğim yüzlerce üyemin de hedeflerine ulaşmasına destek olup hayatlarını dönüştürmelerine yardımcı oldum.
Tulya Turgen Tweet

